Sağlığın Yansıması

Aynalara Küsmeyin

İyi yaşamı yansıtan iyi olma, sosyal yaşamda önemli bir konudur ve zihinsel ile duygusal unsurlardan oluşur. Zihinsel boyuttaki unsur, yaşamdan keyif alma, bireysel ve kişiye özgü kriteri içeren bir değerlendirmeden oluşur. Duygusal boyut ise, bir kişinin yaşamındaki mutlu anlarında biriktirdiği bireysel deneyimlerin oluşturduğu birikimle oluşur. Fiziksel aktivite pekçok fizyolojik ve fiziksel olumlu etkilerinin yanı sıra, birçok psikolojik yararlar da sağlar. Bunlardan bazıları yüksek moral, düşük depresyon ve kaygı olduğu gibi yaşam kalitesine olan pek çok olumlu katkılarıdır.

Bu konuyla ilgili yapılmış olan birçok araştırma, düşük yoğunluk ve şiddet ile orta yoğunluk ve şiddette yapılan fiziksel aktivitelerin, kişilerin iyi olmalarına olumlu katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yüksek şiddet ve yoğunlukta yapılan çalışmalarda ise aynı sonuç yerine olumsuz etki ortaya çıktığı anlaşılmaktadır. Belki de bu nedenle, kişilerin bireysel olarak incelenmeleri ve kişiye uygulanan test sonuçları ışığında bireysel egzersiz programı hazırlama daha da önem kazanmaktadır.

Fiziksel aktivite ve egzersiz insanların iyi ve mutlu hissetmelerine yol açar. Yapılan pek çok bilimsel çalışmada bu durumun yaşam boyunca sürdüğü ortaya konmuştur. Yine bilimsel çalışmalarda ortaya konulan bir gerçek, tek başına fiziksel aktivite ya da egzersizin değil, tüm yaşam tarzının önemli olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle, insanlar yaşam tarzlarını değiştirmelidirler. Fiziksel aktivitenin bireylerin iyi olmaları üzerinde rol oynayan iki mekanizma vardır. Bunlardan bir tanesi, fiziksel sağlığın geliştirilmesi yoluyla gerçekleşen mekanizmadır ki şu sistemlerdeki gelişme ile ortaya çıkar: kardiyovasküler durum, kuvvet ve fonksiyonel kapasite. İkinci mekanizma ise psikolojik değişkenlerde ortaya çıkar ki bunlar : azalan kaygı ve depresyon ile kişinin artan öz yeterliği, kişinin kendini algılaması ve mental sağlığı olarak sıralanabilir. Bunlara ek olarak, mental sağlığa sahip kişiler egzersizden daha fazla yaşam doyumu elde ederler. Yüksek fiziksel aktivite düzeyine sahip olmak genç, orta yaş ve yaşı ilerleyen kişilerde yaşam doyumu ve mutluluğa yol açar. Bilimsel çalışmalardaki sonuçlar fiziksel aktivitenin gelişimini desteklemektedir.

Egzersiz, spor, rekreasyonel aktiviteler ve dans gibi aktivitelere katılım sağlamak ve hareketleri istikrarlı bir şekilde yapmak, sağlıklı bir insan vücuduna sahip olmak ile sağlığın korunması ve geliştirilmesinde büyük bir öneme sahiptir. Kilo yönetimine ve zihinsel sağlığın iyileştirilmesine yardımcı olmasına ek olarak yapılan fiziksel aktivite, kardiyovasküler hastalıkları, diyabeti, belirli kanser hastalıklarını azaltır ve aynı zamanda insanların arkadaş edinmesine ve topluma entegre olmalarına imkân sağlar. Yapılan çalışmalarda fiziksel aktiviteye katılımın zihinsel ve fiziksel sağlığı ve yaşam memnuniyetini olumlu yönde etkilediği ve fiziksel ve zihinsel faktörlerin yaşam memnuniyetini etkilediği görülmüştür. Bireylerin boş zamanlarını aktif olarak rekreasyonel fiziksel aktivitelere katılarak geçirmeleri, çeşitli kronik hastalıkların tedavisine yardımcı olur, obeziteyi azaltır ve sosyalleşme sayesinde yaşam kalitesine katkı sağlar, bilişsel ve sosyal gelişimlerini destekler. Yaşam doyumu, bireylerin ruh ve beden sağlığı için önemli bir belirleyici ve yaşam kalitesinin önemli bir bileşenidir. Aynı zamanda, bireylerin kendilerini mutlu ve iyi hissetmeleri ile ilişkili olarak yaşamdan almış olduğu haz ve doyumu karşılamaktadır. Yaşam doyumu kadar bireylerin yaşamlarında mutlu ve memnun olmalarında önemli olan bir diğer faktör de egzersizdir. Bireylerin yaşamlarından mutlu ve memnun olmaları için ihtiyaç duydukları bir diğer önemli faktör de egzersizdir. Fiziksel ve ruhsal sağlık ile yaşam doyumu arasında doğrusal bir ilişki bulunmaktadır ve bireylerin yaşamdan zevk alması ve mutlu olması için öncelikli olarak kendilerine zaman ayırması ve fiziksel aktivitelere katılım sağlamaları gerekir. Sağlık ve fiziksel seviye durumlarını korumak için, yaşam doyumu ile düzenli fiziksel aktivite arasındaki olumlu ilişkinin, tüm bireyleri serbest zaman dilimlerinde fiziksel aktiviteye ve spora yönlendirdiği görülmüştür.